السِّياحَةُ بِالْـمَنازِلِ المُتَحَرِّكَةِ
Mobil/Seyyar/Karavan Evlerle Turizm
هُنَا فِي إِسْبَانْيَا أَظْهَرَ اسْتِطْلَاعٌ أَنَّ أَكْثَرَ مِنْ تِسْعِينَ فِي المِئَةِ مِنَ الإِسْبانِ لَا يُفَكِّرُونَ فِي مُغادَرَةِ بِلادِهِمْ لِقَضَاءِ عُطْلَةِ الصَّيْفِ.
İspanya’da bir araştırma İspanyolların yüzde 90’dan daha fazlasının yaz tatillerinde ülkelerinde ayrılmayı düşünmediklerinin ortaya çıkardı/ortaya koydu.
والْبَدِيلُ قَضاءُ العُطْلَةِ فِي الدَّاخِلِ، وَعَلَى مَتْنِ هَذِهِ السَّيَّارَاتِ أَوِ الْمَقْطُورَاتِ الَّتِي زَادَ الطَّلَبُ عَلَيْهَا بِالْفِعْلِ؛
Alternatif ise içerde/yurtiçinde gerçekten de talebin çok arttığı araçların içinde (üstünde/güvertesinde) ya da karavanlarda tatili geçirmektir.
إِذْ يَقُولُ ثَمَانُونَ فِي المِئَةِ مِنَ المُسْتَطْلَعَةِ آرَاؤُهُمْ: إِنَّهُمْ يُفَضِّلُونَ قَضَاءَ العُطْلَةِ فِي بِلادِهِمْ، فِي مَنَازِلِهِم المُتَحَرِّكَةِ هَذِهِ.
Ankete katılanların yüzde 80’i ülkelerinde bu seyyar/hareketli/taşınabilir/mobil evlerde tatili geçirmeyi tercih ettiklerini ifade ettiler.
فَهَذَا النَّوْعُ مِنَ السَّيَّارَاتِ يُوَفِّرُ لِمُسْتَخْدِمِهِ أَقْصَى دَرَجاتِ الحِمايَةِ الصِّحِّيَّةِ والْخُصُوصِيَّةِ مَعًا؛ بِمَعْنَى أَنَّهُ يُؤْمِّنُ مَسافَةَ التَّباعُدِ الِاجْتِماعيِّ المَطْلوبَةَ.
Bu tür arabalar, gereken sosyal mesafeyi sağlaması anlamında /bakımından kullanıcısına maksimum düzeyde sağlık koruması ve mahremiyeti bir arada sunar.
أَضِفْ إِلَى ذَلِكَ تَدَخُّلَ السُّلُطاتِ وَفَصْلَهَا بَيْنَ هَذِهِ السَّيَّارَاتِ بِصُورَةٍ آمِنَةٍ.
Buna yetkililerin müdahalesini ve bunları arabalar arasında güvenli olarak ayırmalarını /güvenli olarak kabul etmelerini de ekleyin.
مَعْرُوفٌ أَنَّ إِسْبَانْيَا واحِدَةٌ مِنْ أَهَمِّ وَأَكْبَرِ وُجْهاتِ الْجَذْبِ السِّيَاحِيِّ فِي أُورُوبا والْعالَمِ.
İspanya'nın Avrupa'nın ve dünyanın en önemli ve cazip/çekici turistik merkezlerinden biri olduğu da bilinmektedir.
وَيُفَضِّلُ كَثيرٌ مِنَ الإِسْبانِ مُغادَرَةَ بِلادِهِمْ فِي الصَّيْفِ؛ هَرَبًا مِنَ ازْدِحامِ السُّيَّاحِ.
Birçok/pekçok İspanyol yaz aylarında turistlerin kalabalığından kaçmak için ülkelerini terk etmeyi tercih ediyor
لَكِنَّ فَيْروسَ كُورُونَا غَيَّرَ كُلَّ شَيْءٍ، وَعَلَى نَحْوٍ شَجَّعَ السِّياحَةَ الدّاخِلِيَّةَ، بَلْ وَرُبَّمَا أَتَاحَ الفُرْصَةَ لِكَثِيرِينَ لِاسْتِكْشَافِ بُلْدَانِهِمْ.
Ancak Koronavirüs iç turizmi destekleyecek şekilde/bir bakıma her şeyi değiştirdi; belki de pek çoğuna ülkelerinin tanımak için /keşfetmek için fırsat verdi.
عَلَى نَحْوٍ : bir bakıma / ecek şekilde