Çeviriler daha iyi anlaşılması için bire bir (moda mod) yapılmıştır. Bilinmeyen kelimeler hem altta hem de cümle içerisinde aynı renklerle belirtilmiştir.
الِاتِّحَادُ الْأُورُوبِّيُّ وَأزْمَةُ الْهِجْرَةِ
Avrupa Birliği ve göç krizi
بَلَغَتْ أَعْدَادُ الْمُهَاجِرِينَ غَيْرِ النِّظَامِيِّينَ مِنَ الشَّرْقِ الْأَوْسَطِ وَأَفْرِيقْيَا إِلَى أُورُوبَّا نَحْوَ رُبُعِ مِلْيُونِ مُهَاجِرٍ غَيْرِ نِظَامِيٍّ هَذَا الْعَامَ، بِحَسَبِ تَقْرِيرٍ لِمُنَظَّمَةِ الْهِجْرَةِ الدَّوْلِيَّةِ
Uluslararası Göç Örgütünün raporuna göre Ortadoğu ve Afrika'dan Avrupa'ya düzensiz (geçen) göçmenlerin sayısı bu yıl yaklaşık çeyrek milyon göçmene ulaştı..
وَوَصَفَتِ الْمُنَظَّمَةُ الْوَضْعَ الْحَالِيَّ بِأنَّهُ أَسْوَأُ أَزْمَةِ لَاجِئِينَ مُنْذُ الْحَرْبِ الْعَالَمِيَّةِ الثَّانِيَّةِ، وَانْتَقَدَتْ تَعَامُلَ دُوَلٍ أُورُوبِّيَّةٍ مَعَ قَضِيَّةِ الْمُهَاجِرِينَ
Örgüt mevcut durumu, ikinci dünya savaşından bu yana /-den beri en kötü mülteci krizi olarak vasıflandırdı ve Avrupa devletlerinin göçmen sorunuyla ilgili muamelesini eleştirdi.
وَقَدْ طَرَحَ وَزِيرُ خَارِجِيَّةِ النَّمْسَا خُطَّةً مِنْ خَمْسِ نِقَاطٍ لِمُوَاجَهَةِ الْأَزْمَةِ،
Avusturya Dışişleri Bakanı krize karşı 5 maddelik bir plan önerdi.
أَكَّدَ ضَرُورَةَ مُحَارَبَةِ "تَنْظِيمِ الدَّوْلَةِ" فِي سُورِيَا وَ الْعِرَاق وَ لِيبْيَا، وَإِنْشَاءِ مَنَاطِقَ آمِنَةٍ فِي أمَاكِنِ النِّزَاعِ، وَ تَقْدِيمِ مُسَاعَدَاتٍ وَاسِعَةِ النِّطَاقِ، وَحِمَايَةِ حُدُودِ الِاتِّحَادِ الْأُورُوبِّيِّ الْخَارِجِيَّةِ، وَبِنَاءِ مَرَاكِزَ لِاسْتِقْبَالِ اللَّاجِئِينَ فِي إِيطَالْيَا وَ الْيُونَان
(Bakan) Suriye, Irak ve Libya'da "DAİŞ'le" mücadele / savaş, çatışma bölgelerinde güvenli alanların kurulmasını, geniş çaplı yardımların sunulmasını, Avrupa Birliği'nin dış sınırlarının korunmasını, İtalya ve Yunanistan'da mültecileri karşılamak için merkezleri kurulmasını vurguladı.
Kelimeler : Arp - Türkçe - İng
تَقْرِيرٌ – rapor - Report
انْتَقَدَ – kritize etmek, eleştirmek- Criticize
أَزْمَةٌ – kriz - crisis
طَرَحَ önermek, sunmak, piyasaya sürmek - propose
خُطَّةٌ – plan - plan
مُحَارَبَةٌ – (Birşeye karşı) mücadele etmek - fight against
مَنْطِقَةٌ آمِنَةٌ – güvenli bölge -protected area
مُسَاعَدَاتٌ – yardımlar - aid
حُدُودٌ – sınırlar - borders
مَرْكَزُ اسْتِقْبَالٍ –resepsiyon, karşılama merkezi - reception center