Makaleler
GAYRU’L-MUNSARİF
Gayr-i munsarif şu iki durum müstesnâ, sonuna kesre ve tenvin almayan isimdir[1]:
a) Başına harf-i tarif gelmesi
b) Muzâf olma durumu
Gayr-i münsarifler kesre yerine fetha ile mecrûr olur. Tenvin yerine tenvinsiz hareke durumunu alırlar. Bilindiği gibi başına harf-i tarif almayan kelime nekre kabul edilir.
نَفْتَحُ الْأَبْواَبَ بِمَفاَتِيحَ. |
Kapıları anahtarlarla açarız. (Nekre olduğu için esre ve tenvin almamış ) . |
|
نَفْتَحُ الْأَبْواَبَ بِالْمَفاَتِيحِ. |
Kapıları anahtarlarla açarız. (Harf-i tarifle ma’rife olduğu için esre almış) . |
|
تَعَلَّمْناَ فِي مَداَرِسَ. |
Okullarda öğrendik (Nekre olduğu için esre ve tenvin almamış) |
|
تَعَلَّمْناَ فِي هَذِهِ الْمَداَرِسِ. |
Bu okullarda öğrendik (Harf-i tarifle marife olduğu için esre almış) . |
|
تَعَلَّمْناَ فِي مَداَرِسِ إِزْمِيرَ. |
İzmir’in okullarında öğrendik (Muzâf olmakla marife olduğu için esre almış) . |
|
ذَهَبْناَ إِلَى مَكَّةَ الْمُكَرَّمَةِ. |
Mekke-i Mükerreme’ye gittik (Mevsûf[2]). |
|
شاَهَدْناَ نِيُويُورْكَ. |
Newyork’u gördük. |
|
ذَهَبْناَ إِلَى نِيُويُورْكَ. |
Newyork’a gittik. |
|
شاَهَدْتُ وَلَداً عَطْشاَنَ. |
Susuz bir çocuk gördüm. |
|
تَقاَبَلْتُ مَعَ جُنْدٍ مَثْنَى. |
Askerlerle ikişer ikişer görüştüm. |
|
Görüldüğü gibi gayr-i munsarif olan bu isimler ya özel isimdir, ya sıfattır, ya da normal isimdir:
I) ÖZEL İSİM (ALEM) OLANLAR
Özel isimler içinde şu gruba girenler gayr-i munsariftir ve hiçbir şekilde esre almazlar:
1-Yabancı dilden arabçaya giren özel isimler:
اَنْقَرَةُ |
إِسْماَعِيلُ |
هاَرُونُ |
إِسْراَئِيلُ |
آدَمُ |
لَنْدَنُ |
رَمْسِيسُ |
يَعْقُوبُ |
إِبْراَهِيمُ |
بَرْلِينُ |
Not: İkinci harfi sukûn (cezm ya da uzatma) olan üç harfli alemler bu kaideden hariçtir ve tenvin ya da esre alabilir[3]:
نُوحٌ |
لُوطٌ |
هِنْدٌ |
مِصْرٌ |
هُودٌ |
2-Müennes Özel isimler: Bu isimlerin sonunda müenneslik alameti olsun olmasın değişmez. Ayrıca sonunda müenneslik alâmeti bulunan erkek isimleri de gayr-i munsariftir. İnsan, hayvan, şehir ve ülkelere verilen isimler de müennes kabul edilir.
طَلْحَةُ |
مُعاَوِيَةُ |
عاَئِشَةُ |
سُعاَدُ |
مَكَّةُ |
حَمْزَةُ |
عُرْوَةُ |
زَيْنَبُ |
دِمَشْقُ |
دُنْياَ |
3-Sonunda (آنِ) bulunan özel isimler:
سُفْياَنُ |
مَرْواَنُ |
سَلْماَنُ |
شَعْباَنُ |
رَمَضاَنُ |
عُثْماَنُ |
4- Fiil vezninde olan özel isimler:
أَحْمَدُ (muzâri) |
شَمَّرَ mâzî |
يَزِيدُ muzâri |
إِثْمِدْ emir |
يَحْيَى muzâri |
5- فُعَلُ veznindeki özel isimler:
عُمَرُ |
زُحَلُ |
زُفَرُ |
مُضَرُ |
هُبَلُ |
6- Mezcî terkib denen kaynaşmış iki kelime:
بَعْلَبَكُّ |
حَضْرَمَوْتُ (مَوْتُ)(حَضْرَ) |
نِيُويُورْكَ (يُورْكَ)(نِيُو) |
Not: (وَيْهِ ) ile biten isimler gayr-i munsarif değil kesre üzere mebnidir.
سِيبَوَيْهِ |
خاَلَوَيْهِ |
II) SIFAT OLANLAR
1- (أَفْعَلُ) veznindeki sıfatı müşebbehe ve ism-i tafdiller[4]:
أَحْمَرُ |
أَصْفَرُ |
أَكْبَرُ |
أَجْمَلُ |
أَبْكَمُ[5] |
kırmızı |
sarı |
daha büyük |
daha güzel |
dilsiz |
2- (فَعْلاَنُ) vezninde olanlar[6]:
جَوْعاَنُ |
aç |
سَكْراَنُ |
sarhoş |
3- Birden 10’a kadar olan üleştirme sayıları:
رُباَعُ - مَرْبَعُ |
dörder |
عُشَرُ - مَعْشَرُ |
onar |
سُباَعُ- مَسْبَعُ |
yedişer |
III) İSİM OLANLAR
1- Sonunda elif-i memdûde (اء) olan isimler. Bu aynı zamanda müenneslik alâmetidir[7].
أَوْلِياَءُ |
veliler |
حَمْراَءُ |
kırmızı |
أَشِقاَّءُ |
kardeşler |
أَطِباَّءُ |
doktorlar |
عُلَماَءُ |
alimler |
صَحْراَءُ |
çöl |
2- Sonunda elif-i maksûre (ى) bulunan isimler: Bu da müenneslik alâmetidir.
صُغْرَى |
daha küçük |
بُشْرَى |
müjde |
حُبْلَى |
hamile |
|
كُبْرَى |
daha büyük |
ذِكْرَى |
hatıra, öğüt |
حُسْنَى |
en güzel |
|
3- Müntehe’l-cumû vezninden olan isimler. Yani, kelimenin ikinci harfinden sonra elif, eliften sonra iki veya üç harf bulunan cemi isimler. En meşhur kalıbları şunlardır:
فَعاَعِلُ |
فَعاَئِلُ |
فَواَعِلُ |
فَعاَعِيلُ |
مَفاَعِلُ |
مَفاَعِيلُ |
Bu sigalarda kullanılan en meşhur isimler de şunlardır:
مَداَرِسُ |
مَساَجِدُ |
مَصاَبِيحُ |
مَفاَتِيحُ |
مَعاَبِدُ |
مَساَكِينُ |
okullar |
mescidler |
lambalar |
anahtarlar |
tapınaklar |
miskinler |
Not: Müntehe’l-cumû vezninden gelmelerine ve cemî olmalarına rağmen sonlarında kapalı tâ (tâ-i merbûta) bulunan bazı isimler gayr-i munsarif olmazlar, yani tenvin ve kesre alırlar. Mefâil ve benzeri çoğul kalıbının silinen yâ harfi yerine isimlerin sonuna tâ-i merbûta eklenir:
أَساَتِيذُ - أَساَتِذَةٌ |
öğretmenler, hocalar |
زَناَدِيقُ - زَناَدِقَةٌ |
zındıklar |
|||
سَلَّمْتُ عَلَى أَساَتِذَةٍ. |
Hocalara selâm verdim. |
|||||
تَكَلَّمْتُ مَعَ تَلاَمِيذَةٍ. |
Öğrencilerle konuştum. |
|||||
Genel Cümle Örnekleri:
كَتَبَ أَحْمَدُ. |
Ahmet yazdı. |
|
رَأَيْناَ أَحْمَدَ. |
Ahmed’i gördük. |
|
سَلَّمْناَ عَلَى أَحْمَدَ. |
Ahmed’e selâm verdik. |
|
أَنْتُمْ أَغْنِياَءُ[8]. |
Sizler zenginlersiniz. |
|
هُمْ فُقَراَءُ. |
Onlar fakirdirler. |
|
صَلَّيْناَ فِي الْمَساَجِدِ. |
Mescidlerde namaz kıldık. |
|
رَضِىَ اللَّهُ عَنْ عُثْماَنَ. |
Allah Osman’dan razı olsun (razı oldu)[9] . |
|
فِي مِصْرَ مَداَرِسُ وَ مَساَجِدُ كَثِيرَةٌ. |
Mısır’da birçok okul ve mescid vardır. |
|
حَمْزَةُ وَ عُبَيْدَةُ وَ طَلْحَةُ أَسْماَءُ الرِّجاَلِ. |
Hamza Ubeyde ve Talha erkek isimleridir. |